La Casa de Papel’in Berlin’i dünyadaki ilk imza gününü D&R’da düzenledi

5.yılında dolu dolu içerikler ve imza günleriyle kapılarını açan D&R Kitap Fuarı, La Casa de Papel dizisinde Berlin karakterini canlandıran yıldız oyuncu Pedro Alonso O'choro’yu ilk kez Türk hayranlarıyla bir araya getirdi. Epsilon logolu sıradışı romanı Filipo’nun Kitabı'yla D&R Kitap Fuarı’nın özel konuğu olan ve Türkiye’nin, kitabını yayımlayan ilk ülkelerden biri olduğunu söyleyen O’choro, dünya genelindeki ilk imza günlerini de Türkiye’de, D&R mağazalarında düzenledi. 16 Ekim Cumartesi günü D&R İstinyePark’ta, 17 Ekim Pazar günü D&R Akasya’da yeni kitabını imzalayan ve Türk kitapseverlerden büyük ilgi gören O’choro, hayranlarının sevgisinden dolayı mutlu olduğunu belirtti.

 

Herkes için bir keşif dünyası sunan D&R, yıldız isimleri konuk etmeyi sürdürüyor. La Casa de Papel dizisindeki Berlin karakteriyle dünya çapında geniş bir hayran kitlesine sahip olan Pedro Alonso O’choro, Epsilon logosuyla okurlara ulaşan Filipo’nun Kitabı’nın imza günlerinde dünyada ilk kez D&R’a konuk oldu. 

 

Türk hayranlarıyla D&R İstinyePark ve D&R Akasya’da bir araya gelen O’choro’ya kitapseverler yoğun ilgi gösterdi. İstanbul’un yanı sıra pek çok farklı şehirden 2 bin okurun, kitaplarını imzaladı.

 

Yeni kitabında hipnoz yoluyla yapılan bir regresyon seansıyla başka bir yaşama ve başka bir bedene yaptığı yolculuğu anlatan O’choro, yeni kitabının kendi anlatıcı sesini, kendi bakış açısını bulduğu kitap olduğunu söyledi.

 

İstanbul ile ilgili görüşlerini paylaşan yıldız oyuncu, “İstanbul birkaç günde gezilebilecek bir şehir değil, buraya ikinci kez geliyorum. İstanbul’un beni hislendiren bir duygusu ve karmaşası var. Hem modern hem de çok eski bir şehir. Bu karışıma bayılıyorum. Sokağa çıktığımda Türklerle çok büyük bir akış yaşıyorum, hemen bir bağlantı kurduğumuzu hissediyorum. O yüzden uzun bir süre kalmak istediğim yerlerden biri, umarım yapabilirim. Türkler her işi aşkla yapıyor.” dedi.

 

Aktörlük yönüyle ilgili de konuşan O’choro, “Ben bir aktör olarak hayatımı kazandım. O yüzden buradayım ve o yüzden tanınıyorum. La Case De Papel gibi bir yapımın içinde olmaktan mutluluk duyuyorum. Ancak bu popüler, ışıltılı hayatı kendi kişisel yolculuğumda dengelemeyi çalıştığımı itiraf etmeliyim. Aktör olarak bir görünürlüğüm var, bununla birlikte kendi üzerime de çalışmam gerektiğini düşünüyorum. Kendimi bulma çabam, son yıllarda şaşırtıcı bir şekilde arttı. Farklı yollara kıvrıldı ve yaratıcılıklar ortaya çıktı.” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu